2 Kasım 2016 Çarşamba

Kendi Kitabıma Eleştiri (İkinci Kadının Hikâyesi)

Kitabımı yazmaya başlayıp, bitirdiğim seneden (2013) sonra defalarca baştan sona okudum, düzenledim, hatalarımı gördüm ve değiştirdim. Tabii ki kitabı 17 yaşında yazmış olduğum için okuyan herkes çokça hata, yanlış bulabilir. Peki ben şimdi, kendi kitabımı neden ve nasıl eleştireceğim?

Kitabı bilgisayardan okumak bir yana; artık ellerimde, kokusunu içime çeke çeke de okumak istedim tabii ki. Çünkü seneler sonra, nihayetinde kitabım çıktı ve bu eşsiz duyguyu tadarak, keyifle okumak istedim.

Kitabımı yayınevine göndermeden önce son bir kez daha kontrol etmek, okumak istedim. Bu işlemi, kitabın en fazla 100'üncü sayfasına kadar yapabilmişimdir. Çünkü çok fazla şey değiştirmek ve düzeltmek ihtiyacında bulundum. Kendime ''Bu kadarcık bir zaman diliminde kendimi nasıl da beslemişim, 3 sene önce yazdığım şey şu an bana aitmiş gibi gelmiyor.'' dedim. Bu yüzden bıraktım düzenlemeyi. Eğer devam etseydim kitabı komple silmiş ve şu an baştan yazıyor olurdum. Ben bunu istemedim. Tekrar kendime ''Ben bu kitabı 17 yaşında, o zamanlar emek vererek, gecemi gündüzüme katarak yazdım. Hiçbir şeyi değiştirmeyeceğim, düzeltmeyeceğim. İlk haliyle kalsın ve insanlar o yaşımda, içinde ne kadar hata da olsa böyle bir kitap yazabilmiş olduğumu görsünler.'' dedim.

Kitabımı kitap olarak, elimde tutarak okuduktan hemen sonra belirtmek istediğim bazı şeyler oldu. Şu an yazıyor olduğum yazılara, şu an yazmakta olduğum kitabıma ve şu anki yazım dilime bakıyorum ve gerçekten gelişmiş olduğumu açıkça görüyorum. Tamamlandım mı? Tabii ki hayır. Tam olarak tamamlanmış olmayı da hiçbir zaman istemem. Kendime her zaman bir şeyler katmak ve kendimi, kitaplarımı, yazılarımı beslemek isterim.

Şu an size sunulmuş olan ilk kitabım İkinci Kadının Hikâyesi'nin, ben kitabın yazarı olarak, hiçbir edebi değer barındırdığını düşünmüyorum. O yüzden bu kitabıma dair ''patlama satış'', ''rekor satış'', ''çok satan'' gibi bir beklentim yok. Ben küçük yaşlardan beri edebiyata ilgisi olan ve kitaplarla nefes alan bir birey olarak, her zaman edebi bir şeyler üretmeye yönelik çalışmış ve çaba sarf etmişimdir. 17 yaşındayken bunu yapıyor olduğumu sanmışım fakat yapamamışım. Buna üzülmüyorum, aksine kendimle gurur duyuyorum. Yazmış olduğum şeylerden daha çok gurur duyuyorum. Edebi değer barındırmasa da şu an Türkiye'nin bir ucundan, tanımadığım insanlar kitabımı satın alabiliyor. Ve o tanımadığım insanlar bana kitabım hakkında yorumda bulunabiliyorlar. Daha ne isteyebilirim ki?

Ne olursa olsun, ilk kitabımla bir çok kişiye dokunduğumu ve kitabı yazarken ara ara dökmüş olduğum gözyaşlarımı hissettirebildiğime inanıyorum.

Şu an ise Wattpad'de bir kısmını yayınlamış olduğum kitabım Kelebek Taneleri'ni düzenliyor ve yazıyorum. En kısa zamanda umuyorum ki ikinci kitabımda görüşmek dileğiyle!